29 Nisan 2010 Perşembe

FIKRA - KARNE

Afacan, yıl sonu karnesini babasına uzatır. Karneyi inceleyen baba:

"Ben hayatımda bu kadar berbat bir karne görmedim," diye kükrer. "Nedir bu böyle, ha? Bütün notlar zayıf."

"Bilmem, baba..." diye yanıtlar, Afacan. "O karneyi sandığın içinde buldum ve üstünde de senin adın yazıyor."

* Komik ama gerçek ...
Yani fıkranın gerçek olup olmadığını bilmiyorum ama kendimizin de bir zamanlar çocuk olduğunu unutmayalım demek istiyorum.
Çocuklarımıza biraz daha sabır ve anlayışla yaklaşıp onların yanlızca birer çocuk olduklarını ve HATA YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜNE sahip olduklarını unutmayalım.
Kimbilir biz ne afacanlıklar yaptık?
Hatırlayan yok mu kendi çocukluğunu?

28 Nisan 2010 Çarşamba

GÜNÜN SÖZÜ

Hayat, fırtınanın geçmesini beklemek değildir ki!...


       Yağmurda dansetmeyi becerebilmektir! !!!!!.

27 Nisan 2010 Salı

KAVAK AĞACI İLE KABAK


Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış.



Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:

-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?

-On yılda, demiş kavak.

-On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.

-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!

-Doğru, demiş kavak.

Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:

-Neler oluyor bana ağaç?

-Ölüyorsun, demiş kavak.

-Niçin?

-Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.



1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır.

23 Nisan 2010 Cuma

MUTLULUK HER YERDE

Masum bir cocugun ic isitan tebessumu;)



Nurdan bir dedenin icten Duasi;)







Hasretle beklenen vuslati yakaladigimiz an;



Yillarca eskimeyen sevda masali;)



Bütün  engellere ragmen hic sonmeyen umut;


Gönüll bahcesinden koparilmis taptaze papatyalar;)


Lunaparkta doyasiya eglenmek;)


Kendi hazirladigin küçücük bir pastacik ;)



Tek basina yurudugun yollar ;


Dostla icilen kahveler ..

( ki bahanedir kahve..maksat SOhbet )


Çocuklugun masum oyunlari;)


Herseye ragmen gozbebekleriyle gulen guzellikler; )




Anne baba sevgisi;)

Ve  dahası...

Hepsi mutlu olabilmek icin yeterli degil mi?...

Sahip olmadiklarimiza yakonacagimiza bence önce sahip olduklarimizi gormeli ve bunlar icin şükretmeliyiz. ..

21 Nisan 2010 Çarşamba

KADIN VAZGEÇERSE

Kadın Vazgeçerse....


Peki bir kadın sevdiği kişiden ne zaman ve nasıl vazgeçer sizce?
Bir kadının her şeyi ve tüm duygularını ardında bırakıp gitmesi hiç kolay değildir aslında!
Kadınlar ilişkilerine ve sevdiklerine çok daha fazla bağlıdır.
Sonuna kadar savaşır bir kadın aşkı ve erkeği için, her türlü fedakârlığı yapar.
Çoğu zaman karşılık göremese de sevmeye devam eder.
İçi acısa da, yüreği sızlasa da sevmekten vazgeçmez.
Karşısındakine sevme güvenini o kadar hissettirmiştir ki, erkek kendinden emindir.
Ne yaparsa yapsın kadının kendisini her daima seveceğini düşünür.

19 Nisan 2010 Pazartesi

KARACİĞERİNİZE PARFÜM SIKAR MISINIZ ?

Karaciğerinize parfüm sıkar mısınız?




Peki ya böbreğinize, pankreasınıza?



Cevabınız “Hayır!?!” ise neden başka bir organımıza, hatta en büyük organımıza yani vücut ağırlığımızın %18’ini oluşturan derimize, bu kimyasal maddeyi boca ediyoruz?



Yanlış anlaşılmasın ben de parfüm seviyorum. Özellikle “Sevgi sadece vermektir, almak vereni mutlu etmek için ise sevgidir” felsefesinden yola çıkarak tek bir dal çiçek, minik bir buzdolabı mıknatısı ya da hoş bir hediye paketi içinde şık şişeli bir parfüm hediyesi almak bana sevildiğimi, düşünüldüğümü hissettiriyor, çok mutlu oluyorum.



Öte yandan parfümümüzü kullanmaya gelince zarar görmemek için, saçımıza ya da giysilerimize sıkmamız gerekiyor, bir organımıza değil. Derinin üzerinde gözle göremediğimiz milyonlarca minik gözenek var ve üzerine ne koyarsak %68-74 oranında anında vücudumuzun içine nüfuz ediyor. Sigara bırakmada kullanılan nikotin bantlarının deriye yapıştırılmasının sebebi de bu. Mesela keten tohumunun tadını beğenmeyen küçük çocuğunuzun derisine biraz bu yağdan sürebilirsiniz, bu şekilde yararlı omega yağlarını vücudu emer ve faydalarını alır.



O zaman içinde parfüm, paraben* ve birçok petrol atığı bulunan vücut kremlerini cildimize yedire yedire sürdüğümüzde de aynı şey olmuyor mu? Peki ya duşta kimyasal dolu bir şampuanla yıkandığımızda?



*Parabenler çok geniş çapta kozmetik ürünleri içinde kullanılan koruyuculardır. Raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılan bu madde, ciltte egzama tipi tahriş ve alerjik reaksiyonlara sebep olur. Benzoik asidin bir türevidir. Zehirli ve toksik bir maddedir. Parabenler vücutta östrojeni taklit eden madde olarak bilinir. Göğüs kanseri hastası kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda alınan tümör örnekleri içinde bol miktarda paraben maddesi olduğu ortaya çıkmıştır. NERELERDE BULUNUR? Kozmetikler; fondöten, pudra, göz farı, maskara, makyaj temizleyiciler, ruj, çabuk kuruyan ojeler. İlaçlar; krem-merhem şeklindeki ilaçlar, göz, kulak ve burun damlaları, bandajlar, lokal anestezik ilaçlar. Kişisel bakım ürünleri; nemlendirici losyon ve kremler, diş macunu, diş tozu ve temizleyicileri, güneş yağları, cilt temizleyiciler, parfümler, terlemeyi önleyici deodorantlar, sabunlar…



Günümüzde her türlü kozmetiğin parabensizi (paraben free), kimyasal içermeyeni, organiğini bulmak mümkün. En azından diş macunumuzu, şampuanımızı, sabunumuzu ve vücudumuza sürdüğümüz kremimizi değiştirsek bile çok büyük bir yol kat etmiş oluruz. Önemli olan her gün yaptığımız şeyleri düzeltmek. Mesela diş macunu. Son zamanlarda uzmanlar uyarıyor; “Çocuğunuz yutmamayı öğrenene kadar diş fırçasına diş macunu koymayın, sadece su ile fırçalamayı öğretin…” diye. Peki bizler diş macunumuzu yutmamayı öğrendiğimiz yaştayız, ama dil altındaki bölgeye giden macun ne olacak? Dil altı öyle özel bir bölge ki, ne koyarsanız anında kana karışıyor, dil altı haplarının mantığı bu zaten. Hele çocuklara verilen şeker pembesi diş macunları, ya da daha beyaz dişler için olanlar tam bir kimyasal deposu. Her gün kendi elimizle bir iki kere zehirlenmenin en kolay yolu.



Önümüz güneşlenme mevsimi. Güneş kremlerinin 2 zararı var: Öncelikle, vücudun koruma mekanizmasını susturuyor. Çünkü yüksek rakamlı bir güneş koruyucu (sun block) sürünce “Yeter artık bolca D vitamini de depoladım, kızarıyorum bak, hadi gölgeye” diyemiyor vücut bize. Diğer yandan da parfüm, paraben vs. ile güneş ışınları birleşip çok zararlı bir hâl alıyor deri için. Uzmanlar bize zararlı olanın güneş değil, kimyasallar sürdüğümüz derimizi uzun süre o şekilde güneş ışınlarına maruz bırakmak olduğunu söylüyor. Muhakkak “doğal” güneş koruyucu kullanmak ve kararında güneş almak lazım.



Canınızı hiç sıkmak istemiyorum ama devamlı okuduğumuz araştırmalarda örneğin; ABD’de kuaför salonlarında çalışanlardaki hızla artan kanser vakaları, Fransa’da 41 yaş üzeri yüksek gelir düzeyi kadınlarda görülen cilt kanseri oranları çok korkutucu. Neden Çukurova’da pamuk toplamak için güneş altında uzun saatler çalışan işçilerde veya güneşi çok fazla gören fakir ülkelerin insanlarında değil bu yüksek cilt kanseri oranları?



Her şeyin doğalını bulmak o kadar da zor değil, çok güzel ürünler var piyasada. Hiçbir şey bulamazsak bile biraz badem yağı, zeytinyağı ya da Hindistan cevizi yağı harika bir vücut nemlendiricisi olabilir. Doğal sabunlar her yerde. Kullandığımız her bakım ürününün içindekilere bakıp özellikle, telaffuz edemediğimiz şeyler olmamasına dikkat etmeliyiz. Kullandığım %100 doğal bir marka kremin üzerinde: “Çok acıkırsanız yiyebilirisiniz” yazıyor! İşte, yemeyeceğimiz hiçbir şeyi vücudumuza sürmeyelim kuralı...


Önemli olan kimyasalların zararlarını fark etmek ve mümkün olduğunca bunlardan uzak durmak. Yoksa güzel kokmaya kimsenin itirazı yok, hele sevdiğimizden gelen hediye bir parfüm ile…

16 Nisan 2010 Cuma

TÜRK KAHVESİ

Her kahve aynı tadı taşımaz... Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona gore degişir...




Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtigin kahvenin tadı kederlidir.. . Kahve telvesine yüreginin acısı karışır.



Bir pazar öğle sonrası annenin "hadi bir kahve yap da içelim" dediği kahve huzurludur.. . Köpükler annenin göz bebeklerine yansır... Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir.. .



Bir gece vakti zil zurna sarhoş birinin içtiği kahve düşülen kuyudan çıkma cabasıdır... Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur çıkarsın ... çıktığın an uyuyakalırsın. .. ferahlıktır!!!



Dostlarla içilen kahve neşedir... Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer...



Tek başına gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır... Acıdır tadı... Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...



Baban için yaptığın kahve sevgi doludur... çay bardağında, az şekerli...Kahve gibi görünmez sana... Ama sıcaktır dumanı tüter ve kokusu büyülüdür...



Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve baskadır... Isıtır insanın içini...



Yorgun olduğunda içtigin kahve hafifletir seni... Kendine getirir, unutturur günün ağırlığını...



Kahve aynı kahvedir belki... köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı kahvedir ama icilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tadlari degişir...

Her kahve aynı değildir bu yüzden.

BALIK BURCU

Arkadas olarak balik


Balik burcunda dogan kisiler en iyi arkadasi aradiklari icin dogal olarak sik sik hayal kirikligina ugrarlar. Onlarin sorunlari, hicbir kisinin uyamayacagi bir arkadaslik ulkuleri olmasidir. Cok sey beklerler. Bulunmasi olanaksiz seyleri elde edemeyince de, o kisiye olan ilgilerini yitirmeye baslarlar. Arkadas olarak tanidiklari birini tanimazliktan gelmeye baslamalari anlamina gelmez bu… istediklerinin mantiksiz oldugunu anlarlar ve herhalde bagliliklari daha gucludur. Kendilerinde bulamadiklarini bilinc altina iter ve olanaksizi aramayi surdururler.

Sevgi ve arkadasligi ayri ayri degerlendirmek, Balik'lar icin kolay olmaz genellikle ya ikisi birden, ya da hicbiri derler. Yalniz kalmayi istemezler ama yine de kisa sureli yalnizliklara gereksinme duyarlar. Bu, yaradilislarinin bir ozelligi olarak, yeni tanistiklari kisileri sasirtici bulmalarindandir.

Hareketli arkadasliklardan hoslanir ve kendilerini cilginliga yakin bir heyecana kaptirabilirler. Buna karsin ertesi gun kabuguna cekilmis, kendi kendine kizan, birlikte nese ve arkadaslik duygularini paylastiklari kisinin yuzune bakamayan biri olabilirler. Bu yikici duygu dalgalanmalari Balik'larin tanidigi oznel bir deneyimdir.

OĞLAK VE KOVA birlikte

Arkadas olarak oglak



Oglak burcunda doganlarin cok sayida yakin arkadaslari olamaz. Temel alanlari, isleridir. O gunun isleri bitince, ozel sorunlarla ilgili bir soylesinin baslatilmasi gerektigini dusunen biriyle dinlenmekten hoslanir. Arkadaslari, cogunlukla fazla icli-disli olmayi beklemeyen, gecici tiplerdir.

Oglak'lar siki arkadasliklar kurabilirler. Bu ender gorulen durumlarda icten ve baglidirlar. Fakat Oglak'larin arkadas kulubu uyelerinin sayisi cok sinirlidir ve uyeler pek sik toplanmazlar. Bu tipler icin bu dunyada dertlesebilecekleri (gerekirse) birinin bulundugunu bilmeleri yeterlidir. Bu onlara mutluluk ve esenlikleri icin gerekli guven duygusunu verir. Onemli olan bu seciminin, uygulamasi degildir; cunku derin, guvenilir arkadaslik bir Oglag'in yedekte (ya da aklinda) tuttugu bir seydir ve buyuk bir olasilikla ona hicbir zaman gereksinimi olmayacaktir.

AKREP VE YAY BURCU birlikte

Arkadas olarak akrep


Akrep burcundaki kisiler tum arkadaslarin en zoru olabilirler. Genellikle yalnizdirlar; duygularini paylasmaz, her seyi bildikleri gibi yapmak isterler. Arkadaslarinin, sorunlariyla yakindan ilgilenmelerini ister yoksa iliskilerini keserler. Akrep'lerin cevresinde verecek bir seyleri olmadikca olmaz. Akrep'ler gereksinme duymadiklarindan arkadas edinmeleri kolay olmaz.

Ne denli kati gorunurlerse gorunsunler bu Akrep'lerin temel ozelligidir. Neyse ki bu saf tip ana cizgileri ayni kalmakla birlikte dogum haritasindaki diger etkenler tarafindan degistirilebilir.

Akrep'ler guclu cinsel durtulerini doyurmak isterler genellikle. Ilginc burcun bu durtusu tumuyle karsi uca kayarak yalniz olan Akrep'i mistik dunyanin onu kendinden vazgeciren doruklarina da yoneltebilir. Fakat Akrep'ler kadin olsun, erkek olsun sehvet duygularini su ya da bu bicimde sevgiye yoneltirler. Bir sevgiliye gereksinme duyar ve o kisiye cinsel gereksinmelerine gore davranirlar.


Akrep'lerin arkadasinda aradigi sey nedir? Kendi dusuncelerinin yankisi mi? bir deneme tahtasi mi? yoksa tutsak bir dinleyici mi? sorun, arkadaslarinin ona gereksinme duymasidir.

Akrep'ler kimi insan icin cok cekici kimi icin ise olaganustu itici olurlar. Cekici bulanlar sevgi ve bagliliga cok onem verirler ki Akrep buyuk bir olasilikla bunu istemeyebilir. Arkadasi olarak kalabilmek icin bu kinci , kuskucu, entrikaci, acimasiz kisiligi anlamak zorundasiniz.

TERAZİ BURCU

Arkadas olarak terazi


Terazi burcunda dogan kisilerin ait olmaya gereksinimleri vardir. Arkadaslik onlar icin nefes almak kadar gereklidir. Genellikle derin ve urpertici dostluklar kurmazlar. Arkadaslik onlar icini cok az yalniz kalmalarini saglayan onur ve eglenceli bir yoldur.

Terazi ortaklik burcudur onlara gore evlilik ve kardesce bir ortaklik arasinda temelde bir ayrilik yoktur. Cunku sehvet duskunu degil idealistdirler. Sevgiliyi her seyden once bir arkadas olarak gorurler. Terazi'ler ender olarak kendilerini bir iliskiye tam olarak verirler. Kendilerine biraz teklifli bir gorunum vererek, onemli bir bolumu her zaman yedekte tutarlar. "Lutfen cok icli disli olmayin" diyen bir agirdan almadir bu sanki… iste bu agirdan alma, diger olumlu ozellikleriyle birlikte onlari ilginc ve aranan kisiler yaparlar. Hic kimse cekici ve hafifce de direnen Terazi kadar dayanilmaz olamaz…

BAŞAK BURCU


Arkadas olarak basak



Basak'lar yaklasilmasi kolay olmayan insanlardir. Cok arkadaslari oldugunu soyleyebilirler; fakat bir baskasi bunlari tanidik olarak nitelendirebilir. Basak burcunda doganlar icin gercek arkadasligin derinligini ve duygusal iliskilerini anlamak kolay olmaz. Daha cok entelektuel arkadaslar edinirler; iliskinin onlarca anlami olmasi gerekir. Kisisel baglantilari genellikle esneklikten yoksundur.


Bu demek degildir ki, bu pratik insanlarin telefon edecekleri, gidip gelecekleri ve her zaman yardim isteyecekleri arkadaslar yoktur. Yalnizca cok secicidirler ve yakin olmak isteyen arkadaslarina cesaret vermezler, cunku ozel sorunlarini kutsal sayar karisilmasinda hoslanirlar. Yalnizca cok yakinlik duyduklari, guvenilir kisilere acilirlar. Gizli sirlarini paylasabilecekleri bu tip insanlari kendileri aramazlar.


Buyuk bir olasilikla bu zeki insanlarin meraklarindan birini paylasan bir grupta bir basak arkadas bulabilirsiniz

ASLAN BURCU

Arkadas olarak aslan



Aslan arkadasinizin sorunu cok eli acik ve yuce gonullu olmasidir. Arkadaslarina dostlugun iki yonlu bir olay oldugu duygusunun verdigi zevki tattirmazlar. Bu, paranin satin alabilecegi seylerle ilgili degildir. Aslan'larin arkadasligi Yengec'lerinki kadar bogucu degildir, yalnizca ezicidir!

Biz burada, gelismis Aslan yaradilisindan soz ediyoruz. Olgunlasmamis tipler cok zorba ve arkadaslarini ellerinde tutabilmek icin baskici olurlar. Fakat eli acik ve yuce gonullu bir Aslan da bu tutumuyla iyi bir arkadasligi oldurebilecegini ya da en azindan sakatlayabilecegini gormelidir. Buna yararli ogutler vermek de gerekir. Aslan'lar, onlara sorulup sorulmadigina aldirmaksizin dusuncelerini aciklamaktan kendilerini alamazlar.
Yanlis anlasilmasin!

YENGEÇ BURCU


Arkadas olarak yengec


Yengec'ler az sayida ama icten arkadaslari olmasindan hoslanirlar. Onlara yardim ettiklerini bilip, karsiliginda saygi ve begenilerini kazanmakta hosnut olurlar. Arkadaslarini entelektuel ayirim yaparak degil duygulariyla secerler. Eger bir Yengec'e kaniniz kaynamissa buyuk bir olasilikla ayni seylere ilgi duyuyor, ayni gorusleri paylasiyorsunuz demektir. Onemli olan Haziran-Temmuz dogumlu bu kisilerin duygularinin coskulu olmasidir.

Yakin arkadaslariyla oyle ince bir baglari vardir ki, saatlerce konusmalari gerekmeyebilir. Arkadasinin varligini iletisim kavramini asiri bir bicimde, sanki sozcugun tam anlamiyla "emer" ler, fakat degisik tanidiklarla soylesiden hoslanirlar. Sasilacak derecede geveze ama ilgi cekici olabilirler.

Yengec'ler huysuzdurlar. Iyi tanimayanlar icin kirici olabilirler. Bir gunleri cok ender digerine uyar. Huylari bulunduklari yere, birlikte oldugu kisilere ve dahasi havaya gore bile degisir. Buna karsin Yengec'ler gorunduklerinden cok daha derin insanlardir. Gercek arkadaslari bu yonlerini begenir ve onlari olduklari gibi severler.

İKİZLER BURCU


Arkadas olarak ikizler
Ikizler cok sayida arkadaslari, fakat olabildigince az, derin dostluklari olmasinda hoslanirlar. onlar icin arkadaslik eglence, nese ve zihinsel bir uyarim icindir, yukumluluk icin degil! Onlar gecen hafta soylediklerinden sorumlu olmak istemezler. Ikizler, heyecanli anlarinda bir sey soyleyebilir ve arkadaslarini bunu anlamasini beklerler. Bu hic de mantiksiz olduklarindan degildir. Her hangi bir sacmalik uzeride mantik yurutebilirler, yargilama yetenekleri gucludur. Ama gelin de Ikizler burcundan birini dun soylediginden sorumlu tutun... Saka ediyor olmalisiniz!

Isin ilginc yani bu Peter pan yaradilisli kisilerin gercek arkadaslari onlari anlarlar. Onlari olduklari gibi (sevimli, eglenceli, iyimser, iyi niyetli, zeki ve iyi huylu bir enerji demeti) kabul ettikleri icin onlari guvenilmez kisi olarak gormezler. Ikizlerin kafasinda diger kisilerin adres defterindekinden daha cok sayida arkadasinin telefon numarasi vardir. Bu kisilerin rakam ve olay bellegi gecici dostluklar kurma yetenekleri kadar dikkat cekicidir. Arkadaslari genellikle genis bir alana yayilmislardir. Ikizler'in tanimadiklari bir kente gittiklerinde, ayrildiklari zaman bir duzene adres belemis olacaklarina inanabilirsiniz. Bu tez canli kisiler iki kisiye yetecek kadar arkadasa sahiptirler. Belki de burclarinin ikizler adini almasi bundandir...

BOĞA BURCU

Arkadas olarak Boga


Hic kimse sevgili Boga'dan daha bagli ve guvenilir bir arkadas olamaz! Boga'larin buyuk bir etki uyandirmadiklari gercektir. Sunduklari saglam, sevimli, sicak arkadaslik en buyuk gereksinmeyi karsilar. Bir arkadasta bundan ote ne aranabilir ki?

Boga'lar nese kaynagi olabilirlerse de, genellikle baslangicta sessiz ve cekingendirler. Arkadasliga gercekten deger verir, dostluklarini gelisiguzel sunmazlar.

Boga'larin para ve sosyal durumun gecerli oldugu yuksek sosyeteden arkadasliklari vardir. Kendileri varlikli olmayabilirler, ama varlikli ve sozu gecer kisilerce kabul edilir, onlar arasinda zorluk cekmeden yerlerini alabilirler. Boga burcunda dogan kisilerin yaradilisinin diger kisileri saran bir yonu de, yasamin artistik yanlarindan zevk alma yetenekleridir. Boga arkadasiniz bir Michelangelo ya da Hemingway olmayabilir; fakat yaratici, uyumlu ve guzel olan cok seye yatkindir.

KOÇ BURCU

Arkadas olarak koc

Koc burcunda dogan kisiler, arkadasliktan hoslanir, fakat bunun kosullarini genis olcude kendileri saptamak isterler. Koc'lar cok inatcidirlar. Herkesin "en iyi arkadas" kavramina uyabilirler. Yakin arkadaslari onlarin ustun olduklarini dusunurler. Koc'lar isleri harekete gecirip, duzene koymaktan hoslanirlar. Koc burcunun arkadasi olanlar tesrifatciligin hareketli ve kararli Koc'larin en gozde rolu oldugunda birlesirler.

Koc'lar her zaman yeni kisilerle tanismak isterler, buna gereksinimleri vardir.