16 Nisan 2010 Cuma

TÜRK KAHVESİ

Her kahve aynı tadı taşımaz... Nerede içiyorsan, kiminle içiyorsan ona gore degişir...




Sahilde oturduğun rüzgarlı bir sonbahar günü, en sevdiğin dostun ağlarken içtigin kahvenin tadı kederlidir.. . Kahve telvesine yüreginin acısı karışır.



Bir pazar öğle sonrası annenin "hadi bir kahve yap da içelim" dediği kahve huzurludur.. . Köpükler annenin göz bebeklerine yansır... Dudağının kıyısında kalan küçük bir gülümsemedir.. .



Bir gece vakti zil zurna sarhoş birinin içtiği kahve düşülen kuyudan çıkma cabasıdır... Koyu kıvamlı kahverengi bir ipe tutunur çıkarsın ... çıktığın an uyuyakalırsın. .. ferahlıktır!!!



Dostlarla içilen kahve neşedir... Kahkahalar köpüklerin üzerinde yüzer...



Tek başına gece vakti balkonda içtiğin kahve yalnızlıktır... Acıdır tadı... Ama garip de bir keyfi, lezzeti vardır...



Baban için yaptığın kahve sevgi doludur... çay bardağında, az şekerli...Kahve gibi görünmez sana... Ama sıcaktır dumanı tüter ve kokusu büyülüdür...



Beklemediğin bir anda sana uzatılan kahve baskadır... Isıtır insanın içini...



Yorgun olduğunda içtigin kahve hafifletir seni... Kendine getirir, unutturur günün ağırlığını...



Kahve aynı kahvedir belki... köpüğüyle, rengiyle, dumanıyla aynı kahvedir ama icilen kahveler ruhunun süzgecinden geçer ve tadlari degişir...

Her kahve aynı değildir bu yüzden.

Hiç yorum yok: